Fra Angelico, Floransa'daki San Marco Manastırı'nı eserleri ile süslemiştir. Eserlerin en ilgi çekici olanları manastırda keşişlerin kaldığı her bir odanın duvarına birer tane resmettiği freskleridir. İncil'in çeşitli kısımlarından alınmış hikayeleri yansıtan bu eserler İncil'e dair bir gösterim sunmak ve hikaye anlatmak yerine daha çok odalarda kalan keşişleri duaya teşvik etme amacı taşımaktadır.
San Marco Manastırı Koridor Görünümü |
San Marco Manastırı Keşiş Odalarından Biri |
Noli Me Tangere'nin Bulunduğu Odanın Görünümü (San Marco Manastırı Ziyaretimden - Kasım 2013) |
Eserde Magdalalı Meryem sağ taraftaki mağadan henüz çıkmış ve İsa'yı görmüş olarak resmedilmiştir. Uzun sarı-kızıl saçları, kırmızı tonlarındaki elbisesi ve başındaki hale tipik sembollerdir. İsa'nın kimliğini fark ettikten sonra karşısında diz çökmüş, ona dokunmaya çalışmaktadır. Öte yandan İsa Meryem'in yere basan sabit figürüne rağmen son derece hafif görünmekte ve yürümek yerine sanki havada süzülmektedir. Öndeki sağ adımı Meryem'den uzaklaşıp bir adım öne gittiğini göstermektedir. İsa'nın vücudundaki stigmatalar elinin ve ayaklarının üstünde görünmektedir. Başındaki süslü hale onu Meryem'den farklı bir statüde gösterir. Öte yandan sol omzu üzerinde taşıdığı tırpan ise Meryem'in onu bahçıvan sanmasına dair bir göndermedir.
Fra Angelico, bu eserinde Ortaçağ'ın belirli standartlar ve kurallar bütünü ile ikonlar resmetme geleneği olan "ikonografi"den yola çıkmış ve yükselen Rönesan'ın insani eserlerinden etkilenerek figürlerin insancıl görünümü yansıtmıştır.
Dokunma Bana "Noli Me Tangere" - Girit, 16. yüzyıl |
15. Yüzyıl İncil'inden alıntı |
İsa'nın eserdeki görünümü oldukça geleneksel şekilde resmedilmiştir. Ortaçağ ikonografik eserlerinde çoğu zaman beyaz bir örtü ve giysi ile gösterilen İsa bu eserde görülen stigmata'larına sahip değildir. Ortaçağ döneminde genel eğilim İsa'nın dünyevi varlığından çok ilahi varlığını ön plana çıkarmak üzere kurulu olduğundan yaraları göstermek tercih edilen bir yöntem değildir.
İsa'nın çimenler üzerinde süzülen beyazlarla kaplı vücudu manastırdaki rahipleri düşünceye ve duaya sevketmek adına özenle betimlenmiştir. Basit ama görkemli görünüşü ile İsa resmin sol kısmında karanlık görünen ve seyirciye ölüm ve günahı çağrıştıran mağara girişi ile tezatlık oluşturur ve kendisinin günahı ve ölümü yenmiş olduğunu ortaya koyar.
Geriplanda görülen çit, ağaçlar ve önplandaki çeşitli bitkilerin ayrıntılı olarak resmedilmesi Rönesans'a özgü bir yöntemdir ve birçok Rönesans eserinde özellikle Bahar Alegorisi tablosunda bitkilerin özenle resmedildiği görülür.
Konum: San Marco Manastırı "Convento di San Marco", Floransa
Tarih: 1438 - 1440
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Erken Rönesans "Early Renaissance"