Amerikan ressam Mary Cassatt'ın en ünlü resimlerinden sayılan Çocuğun Banyosu, bir annenin kızını banyo yaptırması gibi son derece sıradan bir günlük olayın işlendiği "sıradışı bir konu işlememsi sebebyile sıradışı" sayılan bir eserdir.
1880'lerden sonra Cassatt'ın sanatında geniş ölçüde yer alan anne-çocuk tabloları ressamın idealize görünümler yaratmaktan çok güçlü gözlem yeteneğini sergileyen sahneler resmetmesi üzerine kuruludur. Anne ve çocuk arasındaki ilişkinin en samimi anlarını içtenlikle anlatmakta usta olan Cassatt, söz konusu eserde de annenin kızı ile şefkatli ve sevgi dolu ilişkisini başarıyla yansıtmıştır.
Eserde annenin kızını sol eliyle sabitlerken sağ eliyle de ayağını öndeki su dolu kaba sokup yıkadığı görülür. Annenin çocuğun ayağını hafifçe bastırarak ama sıkmamaya çalışarak tuttuğu son derece etkili bir görsellikle yansıtılmıştır. Annenin ayağa hafifçe bastırışı çocuğun sağ eli ile kendi bacağına bastırışı ile taklit edilir. Öte yandan çocuğun dengesini koruma içgüdüsüyle annesinin dizinden destek aldığı görülür. Bu ikilinin doğal ve samimi pozu yanyana gelen yüzleri ile pekiştirilir. Bakışları görülmese de anne ile çocuğun arasında hoş bir duygusal anın yaşandığı hissedilir. Anne muhtemelen çocuğunu yıkarken bir yandan da onun yüzüne yaklaşmış, ona birşeyler açıklamakta, belki bir şarkı söylemekte veya bir hikaye anlatmaktadır. Bu doğal poz günlük hayattan alınan sahnenin seyirciye hiçbir idealleştirme yapılmadan, olanca çıplaklığıyla sunulmasını sağlar.
Eserde annenin çocuğu ile özenli ilişkisi 19. yüzyılda yerleşmeye başlayan "çocukla ilgilenen ebeveyn" kavramı ile paralellik gösterir. Çocuklara şefkatle davranılması, onların çeşitli ihtiyaçlarının giderilmesi - yıkanıp, doyurulmaları ve onlarla oynanması - dönem öncesinde oldukça sıradışı görülen durumlardı. Oysa 19. yüzyılda çocuk yetiştirmeyle ilgili ortaya çıkan yeni görüşler çocuğa verilen değeri artırmıştı; Cassatt'nın eseri de bu değeri seyirciye doğrudan yansıtmaktadır.
Çocukların banyo yaptırılması yine dönem içinde yaygınlaşan bir alışkanlığa dönüşmüştü. Nitekim, 1880'ler civarında yaygınlaşan kolera gibi salgın hastalıklardan korunma yöntemi olarak da kişisel hijyenin yaygınlaştığı ve doktorlar tarafından annelere çocuklarını düzenli olarak yıkamalarının özellikle önerildiği bilinmektedir.
Ressam esere yukarıdan bakan oldukça sıradışı bir bakış açısı kullanmıştır. Bu açı ile bize figürleri idealize bir açıdan resmetmemiş, aksine yaşamın içinden herhangi bir anda görebileceğimiz doğal bir açıdan sunmuştur. Bu beklenmedik açı sebebiyle figürlerde (özellikle yüzlerde) ciddi bir perspektif daralması ortaya çıkmıştır - ki bu birçok ressamın kaçındığı bir görünüm tarzıdır. Söz konusu sıradışı açı ile seyirci eserde yalnızca bir gözlemci olarak yukarıdan bakar halde kalır ve annenin çocuğuyla olan bu çok özel gizli dünyasını izlemekle yetinir.
Eserde oldukça kapalı bir alanda resmedilen figürler ve daraltılmış kompozisyon ile içinde bulundukları odanın genişliği tahmin edilemez. Bu düzlemleştirilmiş görünüm ve özellikle yoğun biçimde kullanılan incelikli desenler (elbisede, halıda, arkadaki dolabın süslemelerinde ve duvar kağıdında) dönem Paris'inde gözde olan Japon Baskılarını çağrıştırır.
Fransız İzlenimci ressamlarla birlikte yapıtlarını sergileyen tek Amerikan ressam olan Cassatt, özellikle Degas'nın tarzından etkilenmiştir. Kaba ve katmanlı boya uygulamaları ile kalın hatlar oluşturup figürleri ön plana çıkaran ressam, İzlenimcilerin yöntemi ile geniş fırça darbelerini kullanarak belirli belirsiz geriplan desenleri oluşturmuştur. Bu şekilde figürleri vurgulayan ressam çocuğun çıplaklığının, kırılgan ince bacaklarının ve yumuşak teninin ön plana çıkmasını sağlamıştır.
Tarih: 1893
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: İzlenimcilik "Impressionism"