Hollandalı ressam Jan Steen'in bu eseri birçok kültürde yer alan bir bebeğin doğumu üzerine yapılan kutlamayı betimlemektedir. Her ne kadar insanların bir araya geldiği sıradan bir kutlamaymış gibi görünse de aslında eser birçok açıdan ilginç semboller içeren bir taşlama niteliğinde planlanmıştır.
Steen nükteli ögeler içeren tür resimleri ile ünlüdür ve çoğu zaman eserlerinde yaşamdan eğlenceli sahneleri ve insan davranışları ile ilgili komik durumları resmeder. Bu eserde de benzer bir yöntem izlemiş olan ressam, yakın zamanda doğum yapmış bir kadın için evde ayrılmış doğum odasını resmetmiştir. Bebeğin doğumu üzerine yapılan kutlama için bir araya gelmiş insanlar resimde görülmektedir.
Resmin geri planında solda yatağında yatan doğum yapmış anneye çorba içirilmektedir. Resmin geri kalan figürleri aileden akrabalar, hizmetçiler, doğumu yaptıran ebe gibi diğer kadınlardır. Böyle bir doğum kutlamasında herkesin beklentisi dikkatin anne üzerinde yoğunlaşmış olması ve insanların onun başına toplanmasıdır. Fakat, Steen bu eserde bebeğini kucağına alan gururlu baba figürünü eserin merkezine yerleştirmiştir. Baba üzerindeki işlemeli yelek ve kafasındaki siyah şapka ile dikkat çeker. Bir eliyle tuttuğu yeni doğmuş bebek kırmızı bir kundağa sarılıdır. Bu noktaya kadar her şey normal görünürken bebeğin hemen ardında bir adamın (ki bu Jan Steen'in kendi portresidir) odadan çıkarken bebeğin arkasından iki parmağını kaldıran bir el işareti yapması duruma can alıcı noktayı koyar. Bu işaret odadaki herkes tarafından görülebilirken arkası dönük babanın bunu fark etmesi mümkün değildir. Bu bir "boynuzlanma" işaretidir ve kocanın karısı tarafından aldatıldığını ve bebeğin babadan olmadığını ifade eder. Geyik boynuzlarına gönderme yapan bu işaret boynuzları olan tarafından bilinmez, görülmez ama diğer herkes boynuzların farkındadır.
Çevresindeki insanların farkında olduğu gülünç durumu bilmeyen baba kucağındaki bebeğiyle son derece gururlu bir duruş sergiler. Komik işareti gören hiçkimsenin bu işaretten dolayı şaşırma tepkisi göstermediği görülür. Muhtemelen konuklar durumun çoktan farkındadır ve içten içten zaten babanın komik durumunu bilmektedirler.
Eserde ayrıca başka cinsel semboller bulunmaktadır. Bu semboller de aslında mevcut yakışıksız duruma dair göndermeler değil, aksine babanın iktidarsız olduğunu vurgulamak için eklenmiş ögelerdir. Örneğin sol altta görülen uzun saplı metal alet yatak ısıtmak için kullanılan bir çeşit tavadır ve belirgin biçimde yerde önplanda görünür. Bu da çiftin yatağındaki tek sıcaklığın bu ısıtıcıdan kaynaklandığını ima eder. Resmin sağ altındaki tava ve kırılmış yumurtalar da dönem Hollandası'nda üstükapalı olarak cinsel ilişkiyi tarif etmek için kullanılan "tavaya yumurta kırmak" deyişini yansıtmaktadır. Babanın iktidarsızlığını gösteren bir başka unsur ise resmin sağındaki kadının ocağın üstüne astığı pörsümüş ve işe yaramaz görünen sucuktur.
Steen babayı betimlerken oldukça acımasız davranmış, ona bir önlük giydirmiş ve evin anahtalarını taşıyan bir kahya veya hizmetçiymiş gibi resmetmiştir. Bu şekilde erkeğin ev halkı içindeki konumunu düşürmüştür. Babanın omzunun arkasından uzanan ve ücretini talep eden yaşlı ebenin yanı sıra, kutlama için çorbayı yapmış olan hizmetçi kadın da oturduğu tabureden elini uzatıp yine para talep etmektedir.
Bütün bu semboller ve komik durumun ötesinde eserin vermek istediği bir ahlaki mesaj vardır. Yaşı geçmiş bir adamın (ki resimdeki babanın yaşının oldukça ileri olduğu bellidir) genç bir kadınla evlenmesinin sonuçları böyledir. Dolayısıyla Steen'in baba ile dalga geçmekten dolayı vican azabı duymadığını, çünkü asıl amacının bir mesaj iletmek olduğunu düşünebiliriz.
Konum: Wallace Koleksiyonu "Wallace Collection", Londra
Tarih: 1664
Dönem: Barok
Alt Grup: Felemenk Barok "Dutch Baroque"