Eser konusu Yunan Mitolojisi'nin ünlü hikayesinden alır. İkinci kuşak tanrılarının başı Kronos (Roma Mitolojisi'ndeki adı ile Satürn) kendi çocuklarından biri tarafından tahtından indirileceğini bir kehanetle öğrenir. Tıpkı kendi babası göklerin tanrısı Ouranos'u (Roma Mitolojisi'nde Uranüs) devirdiği gibi kendinin de devrileceği gerçeği Kronos'u çığırdan çıkarır. Doğan her çocuğunu diri diri yemeye başlar. Efsaneye göre üç kızı Hestia, Demeter ve Hera'yı; ardından da iki oğlu Hades ve Poseidon'u diri diri midesine indirir. Son oğlu Zeus'u (Roma Mitolojisi'nde Jüpiter) Kronos'tan saklayan eşi Rhea, onun yerine Kronos'a kundağa sarılı bir kaya parçası verir; Kronos hırsından bakmadan kayayı yutar. Yıllar boyu uzak bir adada büyütülen Zeus, büyüdüğünde babasına karşı gelerek onu yenecek, onu tahtından edecek ve karnından kardeşlerini çıkarıp kendi hükümdarlığı ilan ederek üçüncü kuşak Yunan Tanrıları ile Olimpos Dağı'nda hüküm sürecektir.
Goya, eserinde Kronos'u (Satürn) çocuklarından birini canlı canlı yerken resmetmiştir. Karanlık bir geriplan üzerine aydınlatılmış yaşlı bir adam bedeninde gösterilen Satürn, elleri arasında sıktığı çocuğunun kafasını ve bir kolunu çok yemiş, diğer kolu ise ağzına tıkıştırmaktadır. Satürn genişçe açtığı ağzı ve büyümüş parlak gözleri ile elindekinin ne olduğuna bile bakmadan hırsla yemeye devam etmektedir.
Goya'nın eserde mitolojik sembollere ve ikonografik niteliklere başvurmaması - örneğin Satürn'ün tanrısal kimliğini açığa çıakracak bir taç, asa, kum saati vs kullanmaması - oldukça şaşırtıcıdır. Bu belirsizlik aynı zamanda eserin konusuna dair de seyirciye net bir fikir vermemektedir.
Muğlaklığına rağmen eserin çoğu zaman aynı müzede bulunan Rubens'in aynı isimli eserinden etkilenilerek yapıldığı düşünülür ve onunla karşılaştırılır. Rubens'in versiyonunda Goya'nınkine göre çok daha net ve gerçekçi bir görünüm sergilenmiştir. Hırslı ve kararlı Satürn, gücü elinde tutabilmek için elindeki oğlunun derisine dişlerini geçirmiştir. Kararlılığı son derece net ve belirgin, bilinci de yerindedir. Oysa Goya'nın Satürn'ü oğlunu yerken çok daha masum bir ifade sergiler. Biraz şaşkın, biraz kendini bilmez bir halde, sanki acı içinde oğlunu yemektedir. Bu duruşu Satürn'e bilincini yitirmiş, delirmiş bir ifade verir ki bu da gücü elinde tutabilmek için delirdiğine dair bir gösterge olarak kabul edilebilir. Aynı zamanda Goya'nın versiyonunda yenen çocuğun yetişkin bir insan şeklinde görünmesi Rubens versiyonundaki bebekle kıyaslandığında daha kabullenilebilir görünmektedir.
Satürn Oğlunu Yerken "Saturn Devouring His Son" - Rubens (1636-1638) |
Bu sebeplerle ülkenin kendi insanlarına karşı uyguladığı şiddetin, yaşanan acımasız olayların, devrim sırasında ölen insanların Goya'nın gözünden güce tapan bir babanın kendi oğluna vahşeti olarak tuvale yansıdığı düşünülmektedir.
Konum: Prado Müzesi "Museo Nacional del Prado", Madrid
Tarih: 1819-1823
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Romantizm "Romanticism"