Andrea Mantegna'nın eseri İsa'nın çarmıhtan indirilip (bknz. Çarmıhtan İndiriliş "The Descent from the Cross" - Rubens) mezara konulması (bknz. İsa'nın Mezara Konulması "The Entombment of Christ" - Caravaggio) arasında geçen zamana ait bir sahneyi betimler. Çarmıhtan indirilen İsa'nın çevresine yakınları ve sevdikleri toplanarak ağıtlar yakar ve acı ölümüne yas tutarlar.
İsa'nın çarmıhtan indirilişini ve ölü bedeni çevresinde ağıt yakılışı gösteren eserlerde genelde benzer figürler görünür (bknz. Ağıt "Lamentation" - Giotto). İsa'nın annesi Meryem, İsa'nın bir hayat kadını iken affedip koruduğu Magdalalı Meryem ve havarilerinden en gözdesi olan Evanjelist Yahya bu figürlerinden en tipik olanlarıdır. Mantegna'nın eseri de yine bu figürleri resmin sol tarafında sınırlı biçimde göstermektedir.
Genelde çarmıhtan indiriliş ve ağıt temalı eserlerde çevredeki insanların İsa'ya dokunup birebir temas kurdukları görünür. Halbuki bu eserde yas tutanlar resmin köşesinde küçük bir alana sıkışmış, İsa ile doğrudan bağlantı kurmadan sadece ona bakarak ağlamaktadırlar. Kimliği açıkça belli olan iki figür - Meryem ve Yahya - son derece gerçekçi yüz hatlarına ve kırışıklarla dolu doğal yüzlere sahiptirler. İdealize edilmiş görünümlerden hiçbir iz taşımazlar.
Resmin hemen hemen tamamını ölü İsa'nın vücudunun üzerine yerleştirildiği geniş bir mermer blok kaplar. Bu bloğun üzerinde yatan İsa seyircinin ilk ve belki de tek algıladığı figür olarak ortaya çıkar. Çarmıhtan indirilmiş bedeni temizlenip bu mermere yatırılmıştır. İsa'nın cansız başı bir yastığa yaslanmış, kolları yanlara uzatılmıştır. Ellerinde, ayaklarında ve göğsünün hemen altında çarmıha gerilme yaraları olan "stigmata"ları görünmektedir.
Klasik eserlerde görülmeyecek şekilde bu eserde İsa'nın bedeni seyirciye oldukça farklı bir açıdan sunulmuştur. Mermerin üstünde bir noktadan tüm bedeni görecek şekilde yerleştirilen bakış açısı İsa'nın bedenini ne tam paralel, ne de tam olarak kuşbakışı göstermektedir. Bu açılı gösterim bedenin perspektif daralması ile yansıtılmasını gerekli kılmıştır. Eser Mantegna'nın perspektif üzerine çalışmaları ve bu perspektif daralmasını ustaca ortaya koyabilmekteki yeteneğini sergileme çabasıdır. Bu sıradışı perspektif resmin trajik ve gerçekçi atmosferini ortaya çıkarır.
Özellikle vurgulanan anatomik ayrıntılar kollarda, gövdedeki kaslarda, ayaklarda ve özellikle İsa'nın boynunda kendini gösterir. İsa'nın üzerine serilmiş örtü kıvrımları ise İsa'nın bedeninin çarpıcı görüntüsüne katkıda bulunur ve dikkati - tıpkı dönem eserlerinde olduğu gibi - İsa'nın genital bölgesine çekerek onun insani tarafının vurgulanmasını sağlar. İsa'nın yüzü de tıpkı kenardaki insanlar gibi kırışıklı ve gerçekçidir. Kırışıkların görünümü ile uyumlu şekilde şekilde dalgalı saçları yastığa dağılmıştır. Başındaki belli belirsiz hale kutsallığını simgeler. Tıpkı Küçük Çarmıha Germe tablosundaki gibi bu eserde de yastığın hemen sağında görülen küçük siyah onyx şişe ise ayaklarının ovulduğu yağı içeren küçük şişedir.
Eser ilk bakışta perspektif daralmasını ve bakış açısını tam anlamıyla doğru yansıtıyormuş gibi görünse de aslında resmin bütünlüğü ve güzel görünümü için feda ettiği ayrıntılar da vardır. Örneğin İsa'nın ayakları doğru bakış açısından bakıldığında aslında çok daha önde ve büyük görünmelidirler. Oysa ressam resmin ciddi bir kısmını kaplayacak ve seyircinin gereksiz yere dikkatini dağıtabilecek ayakları bir miktar daha aşağı kaydırıp küçültmeyi seçmiştir.
Mantegna'nın küçük bir pencereden bakarmışçasına sınırladığı kompozisyonu seyirciyi soğuk, küçük ve karanlık bir morg hücresindeymiş gibi hissettirir. Bu klostrofobik etki sayesinde sahnenin depresif ruhu da seyirciye aktarılmış olur. Eser, "Tanrı'nın krallığının gelişinden bahseden ve yeniden dirilecek olan bir Mesih" yerine hayatını kaybetmiş bir insan bedeni görünümü sunar ve etkili bir perspektif ile birleşerek son derece gerçekçi ve çarpıcı bir tablo oluşturur.
Konum: Brera Sanat Galerisi "Pinacoteca di Brera", Milano
Tarih: 1480
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Erken Rönesans "Early Renaissance"