Kuzey Avrupa'nın usta ressamlarından Vermeer'in başyapıtı sayılan bu eser çoğu zaman "Kuzeyin Mona Lisa'sı" yakıştırmasını alır. Asıl ismi Türbanlı Kız "The Girl with a Turban" olan eser 20. Yüzyıl'ın ikinci yarısından sonra İnci Küpeli Kız "The Girl with a Pearl Earring" olarak anılmaya başlamıştır.
Dönemin klasik portre anlayışına göre özel amaçlı ve gerçek bir kişiliği yansıtma amacıyla yapılmış olmadığı için eser bir portre olarak değerlendirilmemektedir. Dönemin Hollanda'sında yaygın olan diğer bir tür olan "tronie" tarzında yapılmıştır. Tronielerde amaç bir figürün yüzünü ve ifadesini yansıtmak, farklı bir duruş veya yüz tipi üzerinde çalışma yapmaktı. Aynı zamanda tronieler özel müşterilerin siparişi ile yapılmak yerine, daha çok pazara sunulup satışından gelir elde etmek veya ressamın çalışma yapması amacıyla yapılmakta idi.
Vermeer'in resimde kullandığı modelin kimliği bilinmemektedir. Ressamın bir çok eserinde model olarak kullandığı düşünülen büyük kızı Maria'nın bu figüre de can verdiği tahmin edilse de Vermeer'in figürlerinin yüzleri net şekilde belirgin olmadığı için bu sadece bir tahmin olarak kalmıştır. Tıpkı Mona Lisa gibi bu resmin modelinin de kimliğinin bilinmemesi belki de bu resmi de tıpkı Mona Lisa gibi gizemli ve bir o kadar da çekici kılmaktadır.
İnci Küpeli Kız, Vermeer'in yapmış olduğu kırktan fazla kadın görüntülerinden biridir. Vermeer'in toplumun farklı sosyokültürel seviyelerinden kadınların resimlerini yapmış olması onun sosyal yaşam içinde aile ve çocuk yetiştirilmesi konusunda kadına yüklediği pivot rollerin sonucudur.
Vermeer resimlerindeki kadınları merak uyandıran bir sakinlik ve dinginlik içinde resmetmiştir. Bu resimde de seyirci figürün bakışlarının doğrudan etkisi altında kalır. Sanki bir anlık çıkarılan bir ses ile resimdeki kız seyirciye başını döndürüp bakmaya başlamıştır. Bu anlık dönüşün dondurulmuş görüntüsü seyirciye kızla aynı ortamda bulunuyormuş hissini sunar. Fakat yine de kızın dikkatle açılmış gözleri ve aralanmış dudakları seyirciyi bakışın gerisindeki düşünceyi çözemediği gizemli bir atmosfere terk etmektedir.
Resmin odak noktasında yer alan inci küpe seyirciyi kızın ışıltılı bakışlarından alarak kendine yöneltir. Gözler ve dudaklarla uyumlu bir üçgen oluşturan küpe, resmin en yoğun ışıltıya sahip bölgesidir. Kızın kafasında yer alan sarı-mavi renklerdeki türban dönemin popüler objelerinden biridir. Türban, özenle tasarlanmış kıvrımları ve katlanmaları ile ressamın ışığı ve renkleri kullanımdaki ustalığı yansıtması amacı ile resme dahil edilmiştir. Aynı zamanda türban dönem içinde Hollanda'ya getirilen köleler ve kaşiflerle birlikte yeni gelen birçok yabancı eşyayı ta temsil eder niteliktedir.
Vermeer, resimde karanlık geri planın üstüne çalıştığı parlak renkler ile resme üç boyutlu bir hava katarken bir yandan da pürüzsüz fırça dokunuşları ile figürünü karanlıktan ışığın etkisi ile ayrılan bir objeye dönüştürür. Geri planla ciddi bir zıtlık yaratan türbanın ultramarin mavisi ve sarı renkteki tonları ile birlikte yüzdeki aydınlanma figürün canlılığını arttırır. Soldan gelen ışık kaynağının etkisi ile yüzde oluşmuş gölgeler derinlik sağlarken bir yandan da yüz hatlarının en gerçekçi biçimde yansıtılmasına imkan vermiştir. Gözler, dudaklar ve küpedeki parıltı karanlık geri planla oluşturulan zıtlık sebebi ile daha da dikkat çekici hale gelmiştir. Birçok fırça darbesi kullanarak oluşturulan bu eserde ilginç bi şekilde resmin en dikkat çekici kısmı olan inci küpe sadece iki temel fırça darbesi ile şekillendirilmiştir.
Konum: Mauritshuis Kraliyet Resim Galerisi "Mauritshuis", Lahey
Tarih: 1665
Dönem: Barok
Alt Grup: Felemenk Barok "Dutch Baroque"